27 Kasım 2012 Salı

Neyin gıdası bu kardeşim?!



Moralimiz bozulduğunda, çok mutlu olduğumuzda, sıkıldığımızda ya da gayet de etrafta biraz ses olsun diye müzik dinleriz. Kimi zaman içimizi kıpır kıpır eder, kimi zaman depresyona sürükler. Kafamızı dağıtmamıza yardım ettiği gibi, kafamızı toplamamızı odaklanmamızı sağlar. Bazen şarkıların anlamına dalar gideriz, bazen de bir o kadar anlamsız gelir ki.

Ben de herkes gibi müzik dinlemeyi çok seviyorum. Hatta bayılıyorum. Ders çalışırken, uyurken, yürürken, otobüste, uçakta sürekli müzik dinlerim. Mp3’ümü de ona göre seçtim tabii ki :) Şarjı uzuuuun süre gidiyor. Bi de ben pek takıntılıyımdır. Sadece bir şarkı indirebilmek için 6 saat internette dolaşmışlığım vardır. Ödevlerim için bu kadar uğraşıp detaylı arama yapmışlığım yoktur.

Öyle zamanlar gelir ki şarkıları fazla önemseriz ve içinden bir cümle seçer hayat felsefesi yaparız. Ya da benim gibi vahim durumda olan melankolikler olarak “Aha işte bu şarkı beni anlatıyor be abi” deriz. ( Mesela Göksel – Uzaktan dinlerken hep “ öyle uzaktaaaan uzaktan hiç konuşmadaaaan nasıl da bağladın beni” diyerek kendimden geçerim )

Bu kadar hayatımızın içine işlemiş, onsuz olmaz diyeceğimiz şey için boşuna RUHUN GIDASI dememişler öyle değil mi?

Bu da G'nin ilk yazısı :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder